“Mahşer Günü Hikayesi”
Bir gün Hz. Muhammed (s.a.v) sahabeleriyle birlikte otururken, Hz. Cibril gelir ve şöyle der:
“Yarın Mahşer Günü’nü yaşayacak ve herkes amelleriyle hesap verecektir. Herkes, yaptığı her işin kaydını görecek ve amellerine karşı sorumlu olacaktır.”
Sahabeden bir kişi, telaş içinde sorar: “Ya Resulullah, amelimiz nasıl tartılacak? Hangi ölçülerle değerlendirileceğiz?”
Hz. Muhammed (s.a.v), sahabeye şu kıssayı anlatır:
“Bir gün bir adam, Mahşer Günü geldiğinde Allah’a karşı mahcubiyet içinde duruyordu. Görevli melekler, amellerini değerlendirmek için onun önüne bir terazi koydular. Teraziye amelleri konulduğunda, amelleri çok hafifti ve neredeyse terazi kımıldamıyordu.
Adam, bu durumu görünce endişe içinde Allah’a yönelip dua etti: ‘Ya Rabbi, amellerim neden bu kadar hafif? Ben iyi bir müslüman olmaya çalıştım.’
Allah, ona şöyle buyurdu: ‘Ey kulum, amellerin hafif çünkü sen, dünya hayatında bir karıncayı bile ezmeye gönlün razı olmayan bir insandın. Bu sebeple, burada amellerin hafif olacak.'”
Hz. Muhammed (s.a.v) bu hikayeyi anlatarak, Mahşer Günü’nde insanların en küçük iyiliklerinin bile değerli olacağını ve samimiyetin önemli olduğunu vurgular. Her bir iyilik, her bir hayır, insanın tartılacak amel sepetine eklendiğinde değerli olacaktır. Bu kıssa, insanlara küçük iyiliklerin, sevgi dolu davranışların, adaletin ve dürüstlüğün Mahşer Günü’nde büyük birer değere dönüşeceği mesajını verir.